Normal Sıraya Göre KUR'AN-I KERİM MEÂLİ
Tevrat ve İncil’den sonra Kur’ân’ın gönderilmiş olması, Tevrat ve İncil’in aslının insanlar tarafından tahrif edilmesi sebebiyledir. Yeni anayasa gelince eskisinin hükmü ortada kalktığı için, Kur’ân geldikten sonra da eski kitapların hükmü kaldırılmıştır. Allâh’ın son anayasası olan Kur’ân’ın gelmiş olmasına rağ-men eski kitaplara tabi olan kimsenin durumu, eski anayasaya göre hareket ederek mahkemeye hazır-lanan kişinin durumu gibidir. Eski anayasaya göre hareket etmesi mahkemede ona bir fayda sağlama-yacaktır. Hatta ısrar etmesini mahkeme başkanı töhmet olarak kabul edecektir. Zira bu hareket, yenisini beğenmediği ve yenisini gönderene güvenmediği manasına gelmektedir.
Kur’ân’ı öğrenmek tamamen kişinin kendi faydasınadır. Zira böylece Rabbinin emirlerini öğrenip im-tihan için geldiği bu dünyada dikkat etmesi gerekenleri bilmiş olacaktır. Kur’ân’ı okumayan insanın du-rumu, çıktığı yolculuğun rehber kitabını okumadığı için bir sürü hata yapan ve sonunda da bu hataları sebebiyle cezaya çarptırılan kişinin durumu gibidir. Kur’an, dünya imtihanının rehber kitapçığıdır. Onu okumayan, kuralları öğrenmemekle kendine yazık etmiş olur. Allâhu Teâlâ’nın kuralı nettir: “Eğer O’nun ebedi nimetlerinden faydalanmak istiyorsanız O’nun kurallarına göre yaşamak zorundasınız.” Öyle ise O’nun ebedi nimetlerinde faydalanmak isteyen herkes O’nun kurallarını beyan eden Kur’ân’ı anlayıp gereklerini yerine getirmek zorundadır.